Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, gelişmekte olan ülkelerin ABD Enflasyon Azaltma Yasası’nın eşdeğerine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, gelişmekte olan ülkelerin ABD Enflasyon Azaltma Yasası’nın eşdeğerine ihtiyacı olduğunu söyledi. Stiglitz, yoksul ülkelere iklim krizine karşı mücadelelerini finanse etmek için Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) yılda 300 milyar dolar sağlanması gerektiğini söyledi. IMF’nin Marakesh’teki yıllık toplantısında The Guardian’a konuşan Stiglitz, gelişmekte olan ülkelerin, yeşil büyümeyi ve istihdamı teşvik etmek için tasarlanmış bir hibe ve sübvansiyon paketi olan ABD Enflasyonu Azaltma Yasası’nın eşdeğerine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Stiglitz, küresel ısınmaya karşı mücadelenin ancak yoksul ülkelerin de katılması durumunda kazanılabileceğini ifade ederken, zengin ülkelerin, küresel bir yeşil geçişi finanse etmek için her yıl 300 milyar dolarlık IMF özel çekme haklarının (SDR) oluşturulmasını desteklemesi gerektiğini söyledi. ABD’li ekonomist, mevcut çıkmazdayken planını ABD Kongresi’nden geçirmenin imkansız olacağını kabul etti ancak bunun için kampanya yapmaya devam edeceğini söyledi, “İklim değişikliğinin boyutu bizi giderek daha fazla etkiledikçe, daha cesur eylemlere ihtiyacımız olacak. Bu yıllık SDR tahsisleri bunu yapmanın bir yolu.” Eski Dünya Bankası baş ekonomisti Stiglitz, bankanın yeşil projelere borç vermek için daha fazla sermaye sağlama planlarını memnuniyetle karşıladığını ancak çok daha iddialı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Amazon’da en düşük su seviyesi
Amazon’daki Manaus limanında 1902’den bu yana en düşük su seviyesi kaydedildi, tekneler karaya oturdu. Uzak köylere yiyecek ve su ulaştırılamaz hale geldi. Brezilya’nın Amazon Yağmur Ormanları’ndaki büyük bir nehir limanında su seviyesi, tarihi bir kuraklığın yüz binlerce insanın hayatını alt üst ederken ve orman ekosistemine zarar verirken, 121 yılın en düşük noktasına ulaştı. Büyük Amazon Nehri’nin hızla kuruyan kolları tekneleri mahsur bırakarak uzak orman köylerine yiyecek ve su tedarikini kesti. Yüksek su sıcaklıklarının nesli tükenmekte olan 100’den fazla nehir yunusunun ölümüne yol açtığından da şüpheleniliyor.
Askeri alana kalker ocağı
BirGün’den Gökay Başcan’ın haberine göre, özel bir şirket Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde bulunan Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edilen ‘askeri atış ve tatbikat alanı’ olarak belirlenen alanda kalker ocağı açmak için 14 Aralık 2020’de başvuru yaptı. Başvuruyu karara bağlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 12 Ocak 2021’de ‘halkın katılım toplantısı’ yapılmasına karar verdi. Projeden haberdar olan bölge halkı, kısa sürede bir araya gelerek tepki gösterdi. Düzenlenen toplantıya ‘halk’ katılmadı. Şirket, kendi ve belediye çalışanlarıyla toplantı yaptığı esnada bölge halkı dışarıda şirketi protesto etti. Çeşitli sivil toplum örgütleriyle ve siyasi partililer görüşen şirket yetkilileri, projeyi 99 hektardan 20,67 hektara düşürdüğünü duyurdu. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) dosyasında da değişikliğe giden şirket alanı küçülttü. Projenin başvurulduğu gün ÇED toplantısı kararı alan Bakanlık, projeye ilişkin kararı vermek için üç yıl bekledi. Bakanlık, halkın katılım toplantısının yapılamamasına rağmen ÇED olumlu kararı verdi. Araziye bedel ödemeyecek olan şirket, proje kapsamında 1 milyon 800 bin TL harcayacak. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre kalker ocağında yılda iki milyon ton üretim yapılacak.
Sarım Çayı üzerine HES ve Beton Santrali Projesi
Bingöl ve Diyarbakır arasında bulunan ve Dicle havzasına akan, geniş bir ekosisteme sahip Sarım Çayı üzerinde yapılmak istenen HES ve Beton Santrali Projesi için bilirkişi heyeti keşif yaptı. Uzun yıllardır yaşam savunucularının ve yöre halkının gündeminde olan Sarım Çayı’na yapılmak istenen proje için daha önce ÇED olumlu raporu verilmiş ve köylülerin karşı davası üzerine Erzurum 2’inci İdare Mahkemesi, keşif yapılmasına kararı vermişti. Bingöl’ün Genç ilçesi ile Diyarbakır’ın Lice ilçesi sınırları içerisinde bulunan Sarım Çayı üzerinde yapılması planlanan HES ve Beton Santrali projesi ile ilgili keşif yapıldı. Sarım Havzası, Dicle Nehri’ni besleyen ana kollardan biri ve zengin bir canlı ekosistemine sahip. Projenin hayata geçmesi durumunda hem bu canlı yaşamının hem de arıcılık, meyvecilik yapan yöre halkının zarar göreceği biliniyor. Yapılması planlanan HES projesi hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2014’te ÇED olumlu raporu verilmişti. Daha sonra bölgedeki köylüler, HES projesi yürütmesinin durdurulması için Erzurum 2’nci İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açmıştı. İdare Mahkemesi ise geçtiğimiz Haziran ayında oy birliği ile karar alarak bölgede keşif yapılmasını istemişti. Karardan sonra aralarında mahkeme heyeti ve mühendislerin olduğu heyet, havza üzerinde incelemeler yaptı. Heyete, birçok köylü, çevre aktivisti, STK ve avukat da eşlik etti. Diyarbakır Barosu ve Ekoloji Derneği de alanda hazır bulundu. Heyet, Yolaçtı, Yazkonak köyleri ile Ris bölgesinde bir dizi inceleme yaptı. Avukatlardan Barış Yıldırım ve Emin Turhallı burada birer savunma yaptı. Heyet, gözlemlerini yaptıktan sonra bölgeden ayrıldı. Heyetin raporunu önümüzdeki ay mahkemeye sunması bekleniyor